Ameliyatsız Kıl Dönmesi

Ameliyatsız kıl dönmesi tedavisi denilen bu tedavi yöntemleri daha çok hastanın şikayetlerini azaltmaya yönelik bir uygulamadır yani çürük dişin ağrısı için ağrı kesici almak gibidir. Gerçek anlamda bir tedavi değildir bu sebeple SGK gibi kurumlar ameliyatsız kıl dönmesi tedavisini tedavi olarak kabul etmez ve ücretini ödemez.
Bazı internet sitelerinde “SGK geçerlidir” yazsa da bu gerçeği yansıtmaz, bu söylemde amaç hastayı kliniğe çekmektir. Hasta kliniğe geldikten sonra “size bu yöntem uygun değil” diyerek ameliyata ikna edilir. Doku içindeki kıllar azaltılınca hastanın ağrısı, akıntısı ve diğer şikayetleri azalır yada biter ama doku altında var olan sorun sinsi bir şekilde orada durmaya devam eder çünkü hem kılın giriş delikleri hem de içerdeki sinüs kalır. Gerçek bir tedavi olmadığının en önemli göstergesi birkaç yıl içinde hastaların % 70 kadarında sorunların tekrar ortaya çıkmasıdır.
Kıl dönmeniz varsa giriş deliklerinin ve sinüsün net bir şekilde çıkarıldığı yöntemleri araştırmalısınız. Aklınızı çelmeye çalışan “ameliyatsız” veya ”lazer” gibi kalme oyunlarına inanmadan işinize ara vermeden uygulatabileceğiniz çağdaş yöntemleri araştırın.

Yatmayı gerektirmeyen kıl dönmesi ameliyatları ;

Bu gruptakilere çağdaş kıl dönmesi ameliyatları da denmektedir, aslında ameliyatsız denilen uygulamalardan daha kolaydır ama farklı olarak hastalığının % 100 yok edildiğinden emin olunur, fenol veya gümüş gibi körleme değildir.
– Bascom ameliyatı
– Modifiye Bascom ameliyatı
– Pit picking
– Mikro sinüsektomi ameliyatı
Bu yöntemlerde kıllların olduğu yumak kapsülüyle birlikte net bir şekilde çıkarılır ve aynı anda giriş delikleri de alındığı için kesin tedavi yapılmış olur.
Halihazırda en yaygın uygulanan ameliyatsız tedavide;
Baş ve omuzdan düşerek kuyruk sokumuna yerleşip yumak yapmış kıllar toplandıkları boşluktan 2-3 mm aletlerle çıkarılır ve oluşmuş kapsülün içi kıllardan arındırılır. Kılların alınmasıyla 2-4 santimetreküp genişliğinde bir boşluk oluşur.Oluşan bu boşluğun içine yakıcı kimyasal maddeler verilir. Giriş deliği alınmadığı ve sinüs tam çıkarılmadığı için başarısı yok diyecek kadar düşüktür.Ameliyatsız pilonidal sinüs tedavisi fenol veya gümüş tedavisi olarak bilinir.fenol (gümüş nitrat) de giriş delikleri ve sinüs alınmadığı için hastalığın tekrar etme ihtimali % 70 ler civarındadır. Bu kadar yüksek tekrar olduğu için üniversite ve devlet hastanelerinde yapılmamaktadır ve muayenehanede yapan doktor sayısı da giderek azalmıştır.
Sonuç olarak ;
Pilonidal sinüs ameliyatsız tedavi edilemez, pilonol gibi kozmetik ürünlerle sorun çözülemez, eski klasik ameliyatlardan gelen ameliyat korkusu hata yapmanıza sebep olmasın yöntemleri iyi araştırıp doğru karar verin. Fenol adlı madde ciddi korozivdir ve yanıklara sebep olabilir diğer taraftan kanser yapıcı olduğu hakkında çok sayıda yayın vardır.

Gelelim ameliyatsız kadar kolay uygulanabilen ve ameliyatların en başarılısı olan yönteme

Micro Sinusektomi Yöntemi Kıl Dönmesi Tedavisi

Bu hastalığın tedavisi için geliştirilmiş en son tekniktir, daha önce tarif edilen 10 dan fazla ameliyat yöntemi vardır ancak hastalığın tedavisiyle ilgili hala ciddi sorunlar olması sebebiyle en doğru yöntem için araştırmalar devam etmektedir. En son tanımlanan bu yöntem işgücü kaybı, tekrar ihtimalinin yüksek olması, uzun süre yatmayı gerektirmesi gibi bir çok sorunu bertaraf etmiştir.
Pilonidal sinus hastalığı tedavisinde uzun klinik çalışmalar sonunda geliştirilmiş bir tekniktir.
Ameliyat korkusu ve 2-6 haftalık iş gücü kaybı hastaların tedavilerini ertelemelerine ve hastalıklarının ilerlemesine sebep olabilmektedir.
Micro sinüsektominin kabaca tarifi şöyle yapılabilir. Sorun olan sinüs olabilecek en küçük kesiyle çıkarılır. 1-2 cm lik bir kıllların olduğu yumak olan bir hasta klasik yöntemlerle ameliyat edilirse 12-30 cm kadar yer kesilir halbuki kesilmesi gereken yer 2-3 cm dir, işte mikro sinüsektomi de 2 cmm lik bir yumağı çıkarmak için sadece 2 cm lik yer kesilmekte ve gereksiz yere sağlıklı doku çıkarılmamaktadır.
Klasik ameliyat olmuş bir çok kişiden duymuşsunuzdur “yumruk kadar doku çıkarıldı” aslında çıkarılması gereken yer yumruk kadar değil parmak kadar ama cerrah her hastaya aynı işi yaptığı için çıkarılması gereken hastalıklı doku ile birlikte onun 20-30 katı kadar da sağlıklı doku çıkarmıştır.

Micro sinusectomi ayaktan yapılabilir avantajını,ameliyatların ise sinüsü bütünüyle çıkarılarak tekrar ihtimalini azaltma avantajlarını birleştirilmiştir. Bu sayede pilonidal sinüs tedavisine yeni bir boyut getirmiştir
Kıl dönmesinde micro sinüsektomi ile ameliyatların farkları
Yataklı kurum gerekmediği ve yatmak gerekmediği için daha ekonomiktir.
Ameliyat sonrası ağrı 3 gün şiddetli olarak 15 gün sürerken mikro sinusectomide ağrı kesici almayı gerektirmeyecek düzeydedir.

Ameliyat sonrası geniş yara alanında oluşacak kirli kanı emmesi için vakum aleti (dren) takılırken bu yöntemde dren kullanılmaz.
İş gücü kaybı ameliyatlarda 2-6 hafta, bu teknikte toplam 1 saattir
Ameliyatta 15 gün istirahat önerilir bu teknikte aynı gün işe dönülebilir
Normal ameliyatlarda 10-30 cm iz kalırken micro sinüsektomide görünmeyecek kadar ( 1-2 cm ) küçüktür ve çok dikkatli bakılmadıkça görünemez.
Ameliyat sonrası 10-15 gün banyo yasaklanırken Micro sinusectomi den 72 saat sonra banyo yapılabilir,havuz veya denize girilebilir.
Narkozla yapılan ameliyattan sonra en az bir gün hastanede yatmak gerekirken micro yeni yöntemde 10 dakika sonra işe dönülebilir.
Tekrar ihtimali klasik ameliyatlarda % 5-40 arasında görülürken yaralanma küçük olan bu yöntemde % 3-5 civarıdır.

Ameliyatlardan sonar % 10-15 oranında görülen iltihap ciddi sorun olmakta ve yara tümüyle açılabilmektedir,böyle bir durumda yara bakımı 3-5 ay sürebilmektedir.
Yaralanma alanı 1-2 cm olduğu için iltihap ihtimali % 1-2 civarındadır ve olması durumunda yara 1-2 haftada sorunsuz bir şekilde kapanmaktadır.
Yöntemin ayrıntılarıyla ilgili bilgiler mikrosinusektomi.com sitesinden alınabilir.
Benzet teknikler Bascom ve pit picking de de yaklaşık aynı sonuçlar alınmaktadır. Ameliyat sonrası fark edilir iz kalmaz ve bu özellikle kadın hastalar için son derece önemli olabilmektedir çünkü flep yönteminde abartılı bir iz kalır.